top of page

En güzel şekliyle kategorilere ayrılarak; etkileyici, düşündürücü, ibretlik ve çoğunlukla gerçek hikayeleri her konuda seçerek bu sitede bir araya getirdik.Üyelerin hikayelerini ve diğer edebi çalışmalarını yayınlayan bir site.

 

Hikaye Şehri

 

xxxxxx

Gerçekleşen Hayal

 

Soğuk bir kış günü sabahında , burna gelen fırından yeni çıkmış poğaça kokuları... Nerede olduğunu bilmeyen binlerce susam tanesi. O susam tanelerinden biriside benim. Herkes farklı birşey söylerken ben buraya nasıl geldiğimi düşünüyordum. Karanlık, küçük bir kabın içerisindeydik ve herkes sıkışmaktan rahatsızdı.

xxxxxx

xxxxxx

Azimli Ol

 

12 Ocak 1974. Dünyaya gözlerimi açtığım ilk gün...Her şey bugünden itibaren başlıyor...Hayatın zorlukları,yaşayacağım olumsuz olaylar,çekeceğim çileler ve diğerleri... Şanslıyım ki çok iyi birer anne ile babaya evlat olarak dünyaya geldim.Onları düşününce acılarım birazda olsa hafifliyor.

Dabbe'tül Arz [I.Bölüm]

 

Fantastik bir dünyaya giriş kapıları ve 1000 yıllık açıklanamayan hikaye... Kim bu olaydan bahsederse ve başkalarına anlatırsa Dabbe'tül Arz peşine düşecektir. O bilinmeyenlerin, karanlık kralıdır. Dünyaya kötülük yayacak olan Dabbe'tül Arz doğmak üzere...

Hikayeler 

  

 

xxxxxx

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Özlü Sözler
  • w-facebook
  • Twitter Clean
  • w-googleplus
  • w-youtube

Aile, Akıl, Asr-ı saadet, Başarı, Dostluk, Düşündüren öyküler, Neşeli öyküler, Nur'lu Öyküler, Sevgi, Ümit, Yaşanmış öyküler ve hikayeler Hikaye Şehri'nde.

 

 

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Önemli Yazarlarımız

-Namık Kemal

-Yahya Kemal

-Halid Ziya Uşaklıgil

-Ahmet Hamdi Tanpınar

-Cenap Şahabettin

-Recaizade Mahmut Ekrem

-Ziya Paşa

-Şinasi

-Abdülhak Hamit Tarhan

-Ahmet Mithat Efendi

-Ali Ekrem Bolayır

-Muallim Naci

-Tevfik Fikret

-Ahmet Vefik Paşa

-Samipaşazade Sezai

Alain - 

Tarihçiler geçmişin hikayesini; romancılar bugünkünü anlatırlar.                                     Lev Tolstoy - 

Roman varoluşun tüm yanlarını, bir güzellik olarak keşfeder.          Milan Kundera - 

Romanın düşsel dünyası, insanın saygı gördüğü bir yerdir               

 

Çekirge İle Kelebek

Çekirge İle Kelebek

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken, eski harman içinde... Ben deyim bu ağaçtan, siz deyin şu yamaçtan, bir kelebek uçtu. Uçmasına uçtu ama bütün orman hayran kaldı. Kelebeğin kanatlarındaki desenler güneş ışığıyla parıl parıl parıldıyor ve bütün gözleri üzerine çekiyordu.

Bunu gören orman sakinleri şaşkınlıklarını gizleyemiyor ve saatlerce bu güzelliğe bakacak şekilde pür dikkat izliyorlardı. İçlerinden birisi öyle kıskançtı ki o kelebeği yakalasa bir kaşık suda boğacak gibiydi. Bu kıskanç çekirge bir yandan uzun bacağı olduğu için , bir yandan da uçamadığı için dert yanıyor ve üzülüyordu. Kelebekler gibi olmak istiyordu. Uçmak, dünyaya saatlerce havadan bakmak ve öylece kalmak bu çekirgenin en büyük isteğiydi. Kelebek gibi bir günlüğüne uçmak için dünyaları verirdi. Kendi türlerinden kanatlı olan çekirgelerde vardı ama o yine kanatsız bir çekirgeydi. Çekirge bir gün yiyecek aramaya çıkmıştı. Ormanda gezinirken güzel mi güzel tam anlamıyla olgunlaşmış bir yaban mersini gördü. Yaban mersinini almak için hızla ona doğru zıplıyordu. Nefis yaban mersinine yakşalmıştı. Tam uzanıp alacakken bir den önünden hızla bir şey uçtu ve yaban mersinini almıştı. Bu ormanın güzel kanatlı kelebeğiydi. Çekirge bu sefer oldukça sinirlenmişti. Yiyeceği elinden alınan çekirge zıplayarak kelebeği yakalamaya çalışıyordu. Kelebek elinde yaban mersini ile yükseliyor ve çekirge ile dalga geçiyordu. Aniden bir şey oldu. Önceden örümcekler tarafından hazırlanan ağa kelebek takılmıştı. Kurtulmak istiyor ancak ağlar bütün vücuduna yapışmıştı. Kelebeğin bu halini gören çekirge gülüyor ve alay ediyordu. Kelebek çekirgeye kendisini kurtarması için yalvarıyordu. Ancak çekirge hiç te kurtarma taraftarı değildi. Cezasını çekmesi gerektiğini düşünüyordu derken çekirgenin ayağı kaydı ve oda ağlara takıldı. İkiside kurtulmaya çalışıyordu ancak ağlar çok dayanıklıydı. Çekirge uzun ve güçlü bacaklarından yararlanmak istedi. Bacaklarını ağa doğru yaslıyor ve vücudunu öne doğru itiyordu. Başaracak gibiydi. Gittikçe ağ yırtılıyordu. Nihayet çekirge ağlardan kurtulmayı başardı. Kelebek ise kanatlarından dolayı hareket bile edemiyordu. Çekirge uzun ve güçlü bacakları sayesinde ağlardan kurtulmuştu. Örümcekler gelmeden kelebeğide kurtarmaya çalışıyordu. Sert dişleriyle ağı kesip kelebeği kurtardı. Bacaklarının ve vücudunun değerini şimdi daha iyi anlamıştı. Kelebek yaptığı hatadan dolayı çekirgeden özür diledi. Bu olaydan sonra çekirge ile kelebek dost oldular. Kelebek uçarak yiyeceğin yerini buluyor ve çekirgeye haber veriyordu. Çekirge ise yiyecegi eve taşıyordu. İki dost mutlu bir şekilde yaşadılar... Bizim özelliğimiz, dış görünüşümüz nasıl olursa olsun her bireyin değeri paha biçilemezdir. Herkesin kendine göre özelligi ve düşüncesi vardır. Bu yüzden kendimizle barışık olmalıyız ve kendimizi şuçlamamalıyız...

 

                                                                                                                           İlker GÜLTEPE

© 2024 by © 2024 by Hikayeler.com Tüm hakları saklıdır. By İlker Gültepe

  • w-facebook
  • Twitter Clean
  • w-googleplus
  • w-youtube
bottom of page